Türkiye’nin Maldiv’i Salda Gölü , Pamukkale Turu
- Brand: Bayrama Özel Turlar
₺6.000,00₺7.500,00 (-20%)
In stock
Türkiye’nin Gizli Cennetleri: Salda Gölü’nden Efes’e Keşif Turu
Salda Gölü, Türkiye'nin güneybatısında, Burdur iline bağlı Yeşilova ilçesinde bulunan bir doğal güzellik olarak dikkat çekmektedir. Bembeyaz kumsalları ve turkuaz renkteki suyu ile bu göl, birçok ziyaretçiyi kendine çekmektedir. Salda Gölü, sahip olduğu eşsiz manzarası nedeniyle "Türkiye'nin Maldiv'leri" olarak adlandırılmaktadır. Bu dramatik görüntü, özellikle yaz aylarında tatilcilerin gözdesi haline gelmektedir.
Türkiye’nin Maldiv’i Salda Gölü , Pamukkale, Şirince, Efes, Meryem Ana, Çeşme, Alaçatı, Urla
2 gece Otel Konaklamalı 3 gün
- GÜN İstanbul Pamukkale
21:00 İncirli Doğtaş Mobilya Önü
21:30 Mecidiyeköy Mado Önü
22:00 Kadıköy Evlendirme Dairesi Otoparkı Önü
22.20 Kartal Köprüsü Altı hareketle Pamukkale’ye yolculuk.
2.GÜN Türkiye’nin Maldiv’i Salda Gölü Pamukkale, Hierapolis, Travertenler
Sabah yol güzergâhımızda alacağımız (ekstra) kahvaltı sonrası Türkiye’nin Maldivleri olarak bilinen Salda Gölü’ne gidiyoruz.185 metreye varan derinliği ile Türkiye’nin en derin, dünyanın ise üçüncü en derin gölü konumundadır. Dünyada Mars özelliği gösteren iki yerden biridir. Göldeki magnezyum yüklü beyaz kayaların aynısı Mars’ta da vardır. Gölün toprak yapısının sahip olduğu mineraller sayesinde, göl suyu bazı cilt hastalıklarına karşı etkilidir. Göl kenarında isteyenler bol bol resim çekebilir, yürüyüş yapabilir. Göl gezimizin ardından Pamukkale’ye varış. Tarihi Hierapolis Antik Kenti (Nekropol, Domitian Kapısı, Sütunlu Cadde, Karbondioksit Havuzu, Cin Deliği, Tiyatro, Antik havuz ve müzeler) gezdikten sonra termal suların içindeki kirecin çökeltisiyle oluşan Pamukkale Travertenlerinin beyazlığında üzerinde çıplak ayaklarımızla geziyoruz. Dileyen misafirlerimiz Travertenlerin muhteşem manzarasını kuşbakışı izleyebileceği Yamaç Paraşütü (Ekstra) yapabilirler. Ardından Pamukkale merkezinde Tekstil Atölyelerinde alış veriş ve yemek için (ekstra) serbest zaman veriyoruz. Serbest zaman sonrası otelimize varış yerleşme ve serbest zaman.konaklama otelimizde.
- GÜN Şirince, Efes, Meryem Ana
Sabah Otelde alacağımız kahvaltı sonrası şarabı ve eski Rum evleri ile meşhur, kendinizi düşsel bir ülkedeymiş gibi hayal edeceğiniz, evleri, sokakları ve insanları ile sizleri kendine çeken Şirince’ye varıyoruz. Meşhur Şirince şarabının tadımı ve alışveriş için serbest zaman veriyoruz. Şirince Gezimiz sonrası Efes Antik Kenti’ne hareket ediyoruz. Burada ArcadianeCaddesi,Tiyatro, Küretler Caddesi, Herakles Kapısı, TraianÇeşmesi,Hadrian Tapınağı, Scholastika Hamamları, Gymnasion, Ticaret Agorası, Odeon,Parlamento Binası, Mozaikli Kaldırım, Paleastra,) Efes Antik Kenti gezimizin ardından Hıristiyan inanışına göre Meryem Ananın yaşadığı ve öldüğü ev olarak kabul edilen ve Hıristiyanların hac merkezi de olan Meryem Ana Evi gezisini yapıyoruz. Kuran-ı Kerim ve İncil de adları geçen Eshab-ülKehf( 7 Uyurlar ) geziyoruz. Buradaki gezimizi tamamladıktan sonrası otelimize hareket ve yerleşme.
- GÜN Çeşme, Alaçatı , Urla ,ılıca- İstanbul
Sabah Otelde Alacağımız kahvaltı sonrası Urla’ya Hareket ederek Ünlü şair, oyun roman yazarı Necati Cumalı’nın Evini ve Evin yakınında yer alan Yorgo Seferisin doğduğu evleri panoramik görüp, fotoğraf molası veriyoruz. Fotoğraf molası sonrası otantikliğini bir nebze kaybetmemiş olan bir nevi sanat sokağı haline gelen Zafer Caddesinde geçerek Tanju Okan anısına yapılmış ve içinde heykeli barındıran Tanju Okan Parkını görüyoruz. Sonrasında Çeşme’ye hareket ediyoruz. Rehberimizin anlatımları sonrasında verilecek serbest zaman da dileyen misafirlerimiz Çeşme merkezde müze olarak kullanılan Çeşme Kalesini ziyaret edebilirler. Rehberimizin belirleyeceği saat de hareket ile Alaçatı’ya varıyoruz. Egenin havası, insanlarının sıcaklığı, doğal güzellikleriyle bilinen Arnavut kaldırımlı sokakları, taş evleri, renkli sokakları, yöresel ürünleri ve Rüzgârgülleri ile ilginizi çekecek Alaçatı’da Rehberimizin anlatımları sonrasıIlıca’ya hareket ve yüzme için serbest zaman veriyoruz. Buradaki gezimizi tamamladıktan sonrası İzmir – Manisa – Balıkesir karayolu üzerinden İstanbul’a dönüş ve misafirlerimizin alındıkları noktalara bırakılması.
Tek kişi ve çocuk ücertleri
Belirtilen ücretler iki –üç kişilik odalar da kişi başı konaklamayı kapsar. Tek kişi konaklayacak misafirlerimiz acenteye 2000 TL fark ödemelidir. 0-4 yaş çocuk otobüste koltuk almadığı takdirde ücretsizdir. Koltuk talep edildiği takdirde 2990 TL dir.05-12 yaş çocuk ücreti iki büyük yanında konaklanması halinde 4990TL olarak acenteye ödenir.Bir büyük + 1 çocuk konaklamaları için iki kişilik ücret ödenmelidir.
Tur Ücretine Dahil olan hizmetler
*Otobüs ile Ulaşım ve Otobüs içi ikramlar.
*1 gece Denizli , 1 Gece izmir 3* otellerde oda kahvaltı konaklama
*Rehberlik hizmeti
*Türsab mesleki zorunluluk sigortası
Tur Ücretine Dahil olmayan hizmetler
*Müze ve kale yeri giriş ücretleri,plaj giriş ücretleri
*Öğlen yemekleri ve otelde extraharcamalar,ilk gün yol güzergahında kahvaltı.
*Extrave Program dışı geziler, gezi süresince kişisel harcamalar.
*Kaptan rehber bahşişleri
Türkiye’nin Gözde Turistik Noktaları: Salda Gölü, Pamukkale, Şirince, Efes, Meryem Ana, Çeşme, Alaçatı ve Urla Turları
Salda Gölü: Maldivler Gibi Bir Cennet
Salda Gölü, Türkiye’nin en güzel doğal güzelliklerinden biri olarak dikkat çekmektedir. Beyaz kumsalları ve muhteşem turkuaz suyu, gölü adeta Maldivler ile kıyaslanabilecek bir cennet haline getiriyor. Buraya gelen ziyaretçiler, doğal güzellikleri ve huzurlu atmosferiyle unutulmaz anılar biriktirmektedir. Salda Gölü, özellikle yaz aylarında hem yerli hem de yabancı turistler için popüler bir destinasyon olma özelliği taşımaktadır.
Bölgeye ulaşım oldukça kolaydır. Türkiye’nin dört bir yanından çeşitli ulaşım seçenekleri mevcuttur. En yakın büyük şehir olan Burdur’a ulaşım sağlandıktan sonra, kara yoluyla Salda Gölü’ne ulaşmak mümkündür. Ayrıca, düzenlenen turlar sayesinde de doğrudan göl kıyısına gitmek mümkündür. Salda Gölü’nün doğal yapısı, çevredeki yeşil alanlar ve gölün cazibesi, ziyaretçilerin burayı tercih etmesinde önemli bir rol oynamaktadır.
Salda Gölü, ziyaretçilere pek çok aktivite imkanı sunmaktadır. Göl çevresinde yapılan yürüyüşler, kamp deneyimleri ve fotoğraf çekimleri bu aktivitelerin başında gelmektedir. Aynı zamanda göl, su sporları ile ilgilenenler için de elverişli bir alan sunmaktadır. Özellikle sörf ve kano gibi su sporları, Salda Gölü’nde yapılabilen keyifli aktiviteler arasında yer almaktadır. Gölün sunduğu bu çeşitli imkanlar, her yaştan turistin ilgisini çekmektedir.
Salda Gölü, doğal güzellikleri, sunduğu olanakları ve huzur veren atmosferi ile hem dinlenmek hem de doğa ile iç içe olmak isteyenler için ideal bir yerdir. Ziyaretçilerine hem görsel bir şölen sunan hem de macera dolu anlar yaşatan bu cennet köşesi, Türkiye’nin gözde turistik noktalarından biri olmaya devam etmektedir.
Pamukkale: Doğanın Harikası Travertenler
Pamukkale, Türkiye’nin Batı Anadolu bölgesinde yer alan ve benzersiz doğal güzellikleriyle dikkat çeken bir turistik destinasyondur. Bu bölge, sıcak su kaynaklarının oluşturduğu beyaz travertenleri ile tanınmaktadır. Pamukkale’nin oluşumu, binlerce yıl süren mineral zengini su kaynaklarının traverten basamaklarını oluşturması ile gerçekleşmiştir; bu da onu hem görsel bir şölen hem de doğal bir sağlık merkezi haline getirmiştir.
Pamukkale, yalnızca doğal güzellikleri ile değil, aynı zamanda tarihi önemi ile de dikkat çekmektedir. Antik Roma döneminde “Hierapolis” adıyla bilinmekte olan bu bölge, sağlık ve din merkezleriyle doluydu. Hierapolis antik kenti, bölgede yer alan sıcak su kaynaklarının insanlara sunduğu şifalı etkileri nedeniyle önemli bir yerleşim yeri haline gelmiştir. Bugün, antik kentin kalıntıları ziyaretçilere tarihi bir yolculuk yapma fırsatı sunmaktadır.
Pamukkale’nin şifalı sularının, çeşitli cilt hastalıkları, romatizma ve sindirim sorunları gibi birçok sağlık sorunu için faydalı olduğu bilimsel olarak kanıtlanmıştır. Bu nedenle, bölge, termal su kaynaklarından faydalanmak isteyen tatilciler için popüler bir adres konumundadır. Ziyaretçiler, travertenlerin üzerinde yürüyerek ya da sıcak su havuzlarına girerek rahatlayabilir ve doğanın sunduğu bu eşsiz deneyimin tadını çıkarabilirler.
Ayrıca, Pamukkale’nin çevresinde bulunan antik kentler, Selçuk ve Aphrodisias gibi diğer önemli turistik alanlar ziyaretçilere zengin bir kültürel deneyim sunmaktadır. Bu nedenle, Pamukkale, tarih ve doğanın bir arada bulunduğu bir destinasyon olarak, hem yerli hem de yabancı turistler için vazgeçilmez bir durak haline gelmiştir.
Şirince: Tarih ve Doğa İç İçe
Şirince, Ege Bölgesi’nin gözde köylerinden biri olarak öne çıkmakta olup, tarihi ve doğal güzellikleri ile ziyaretçilerine eşsiz bir deneyim sunmaktadır. Tarihi yapılarının yanı sıra yemyeşil zeytinlikler ve üzüm bağları ile çevrili olan bu köy, zengin bir kültürel mirasa sahiptir. Şirince’nin tarihi, antik Roma dönemine kadar uzanmakta ve köyün dar sokakları, taş evleri ziyaretçileri geçmişe götürmektedir. Bu nedenle, Şirince, hem tarih meraklıları hem de doğa severler için ideal bir yer haline gelmektedir.
Köyde yer alan yapılar arasında, 19. yüzyıldan kalma köy evleri, kiliseler ve çeşitli tarihi yapılar göz kamaştırmaktadır. Bu yapılar, köyün kültürel kimliğini ve geçmişten günümüze nasıl evrildiğini gösteren önemli örneklerdir. Şirince’nin meşhur yerel lezzetleri arasında zeytinyağlı yemekler, ev yapımı şaraplar ve çeşitli reçeller bulunmaktadır. Ziyaretçiler, bu tatları deneyimlemek için köydeki restoran ve kafeleri tercih edebilirler.
Şirince, ayrıca çeşitli aktiviteler sunarak misafirlerine eğlenceli anlar yaşatmaktadır. Doğa yürüyüşleri, yerel pazar ziyareti ve şarap tadımı gibi etkinlikler, köyün sunduğu deneyimlerden sadece birkaçıdır. Şirince’ye ulaşım oldukça kolaydır; Selçuk’tan veya İzmir’den minibüsler ile köye ulaşmak mümkündür. Ziyaretçiler, muhteşem bir doğa manzarası eşliğinde bu tarihi köyde keyifli zaman geçirebilirler.
Efes: Antik Çağın İzleri
Efes, antik dünyanın en muazzam kalıntılarından birini temsil eden tarihi bir şehirdir. Türkiye’nin Batı Anadolu bölgesinde, İzmir iline bağlı Selçuk ilçesinde yer alan Efes, geçmişi milattan önce 10. yüzyıla kadar uzanan zengin bir tarihe sahiptir. Bu bölge, Roma döneminde en önemli ticaret ve kültür merkezlerinden biri haline gelmiş, her yıl binlerce turiste ev sahipliği yapmıştır.
Antik Efes’in dikkat çeken yapıları arasında, dünyaca ünlü Artemis Tapınağı, Celsus Kütüphanesi ve Büyük Tiyatro öne çıkmaktadır. Artemis Tapınağı, antik dünyanın yedi harikasından biri olarak kabul edilmekte olup, tarihi değeri ile birlikte mimari özellikleri ile de dikkat çekmektedir. Celsus Kütüphanesi ise, dönemin en büyük kütüphanesi olmanın yanı sıra, eşsiz mimarisi ile de göz kamaştırmaktadır. Büyük Tiyatro, yaklaşık 25.000 kişilik oturma kapasitesi ile bu antik kentin en büyük yapılarından biridir ve günümüzde restorasyon çalışmaları ile ziyaretçilere açılmaktadır.
Ziyaretçiler, Efes’te yürüyerek tarihi yapıları keşfetme fırsatına sahip olmakta, aynı zamanda antik döneme ait kalıntılar arasında zaman yolculuğu yapabilmektedir. Efes’in kalıntıları, sadece tarihi değer taşımanın ötesinde, kültürel ve sanatsal mirasın korunması açısından da büyük bir öneme sahiptir. Ziyaretçilerin gezebileceği diğer önemli alanlar arasında Efes Müzesi, Meryem Ana Evi ve St. John Bazilikası yer almaktadır. Efes’in büyüleyici tarihi atmosferi, her yıl yerli ve yabancı pek çok turistin ilgisini çekmektedir.
Meryem Ana Evi: İnancın Merkezi
Meryem Ana Evi, Hristiyanlık inancının önemli bir simgesi olarak kabul edilen kutsal bir mekandır. Efes’in yakınlarında, Selçuk ilçesi içerisinde yer alan bu ev, Hristiyanların Meryem Ana’nın yaşamına dair inançlarını yansıtan bir merkez haline gelmiştir. İnanışa göre, Meryem Ana’nın Efes’te yaşadığı ve burada hayatını sürdürdüğü düşünülmektedir. Bu sebepten dolayı, Meryem Ana Evi, her yıl binlerce yerli ve yabancı turist tarafından ziyaret edilmektedir.
Tarihsel olarak, Meryem Ana Evi’nin kökeninin 4. yüzyıla kadar uzandığı düşünülmektedir. Hristiyanlık dininin erken dönemlerinde, Meryem Ana’nın kutsallığına dair inançlar güçlenmiş ve bu bölge, inanç turizmi açısından önemli bir mekân olmuştur. Ev, 19. yüzyılda Katolikler tarafından tekrar ilgi görmeye başlamış ve özellikle, Papa VI. Pius’un ziyaretinden sonra, dünya çapında tanınmaya başlamıştır. Hristiyanların yanı sıra, farklı inanç gruplarına mensup kişiler de Meryem Ana Evi’ni ziyaret ederek burada meditatif bir deneyim yaşamakta ve ruhsal bir bağ kurmaktadır.
Ziyaretçiler, Meryem Ana Evi’ni ziyaret ettiklerinde, öncelikle yere oturmuş Meryem Ana heykelini göreceklerdir. Bunun yanında, evin iç kısmında bulunan ve dileklerin yazılı olduğu kağıtların asıldığı ağaç, pek çok insanın dualarını ve dileklerini ifade ettiği bir yer haline gelmiştir. Ziyaret esnasında, bu kutsal mekanı korumak amacıyla saygılı bir tutum sergilemek, hem fiziki hem de ruhsal olarak ziyaretin anlamını derinleştirecektir. Meryem Ana Evi, inanç ve ruhsal deneyim arayışında olanlar için huzurlu bir atmosfer sunmaktadır.
Çeşme: Ege’nin Gözde Tatil Beldesi
Çeşme, Türkiye’nin Ege Bölgesi’nde yer alan ve tatilcilerin en gözde destinasyonlarından biri olarak öne çıkan bir beldedir. Eşsiz plajları, hareketli gece hayatı, zengin yerel mutfağı ve sunmuş olduğu çeşitli etkinlikler ile her yaz binlerce turisti kendine çekmektedir. Özellikle Altınkum, Çeşmealtı ve Ildır plajları, temiz denizi ve güzel kumsallarıyla bilinir. Bu plajlar, hem dinlenmek hem de su sporları yapmak isteyen tatilciler için ideal noktalardır.
Gece hayatı açısından da Çeşme oldukça canlı bir atmosfere sahiptir. Beldede birçok bar, kafe ve gece kulübü bulunur. Şifne ve Çeşme Merkez, özellikle yaz aylarında gençlerin tercih ettiği mekanlar arasında yer alır. Bu mekanlar, deniz manzarası eşliğinde canlı müzik performansları ve DJ setleri sunarak unutulmaz anlar yaşatmaktadır. Dolayısıyla, her yaş grubundan ziyaretçi için dinamik bir sosyal hayat yaratmaktadır.
Çeşme’nin yerel mutfağı, geleneksel lezzetlerle zenginleştirilmiş bir deneyim sunar. Taze deniz ürünleri, zeytinyağlılar ve ot yemekleri, burada deneyimleyebileceğiniz lezzetlerden sadece birkaçıdır. Ayrıca, Çeşme’de yapılan aktiviteler arasında tekne turları, su sporları, şarap tadımları ve yerel pazarlar gezmek de bulunmaktadır. Bu etkinlikler, dalış tutkunları ve doğaseverler için de unutulmaz anlar sağlayabilir. Dolayısıyla, Çeşme, sadece dinlenme amaçlı değil, aynı zamanda aktivite dolu bir tatil arayanlar için de cazip bir seçenek sunmaktadır.
Alaçatı: Rüzgarı Sevenlerin Cenneti
Alaçatı, Türkiye’nin Batı sahilinde yer alan ve hem doğal güzellikleri hem de kültürel zenginlikleri ile dikkat çeken bir tatil beldesidir. Özellikle rüzgar deneyimlemek isteyenler için ideal bir lokasyon olan Alaçatı, yıllık rüzgar sörfü etkinlikleri ile de ünlüdür. Gelgitlere uygun olan kıyıları, sörf tutkunları için eşsiz bir deneyim sunarken, bu alanda düzenlenen uluslararası yarışmalar, beldenin popülaritesini daha da artırmaktadır.
Yaz aylarında yerli ve yabancı turistlerle dolup taşan Alaçatı’nın daracık sokakları, karakteristik taş evleri ve rengarenk çiçekleriyle doludur. Bu evlerin mimari yapısı, bölgenin tarihini ve kültürel mirasını gözler önüne sermektedir. Ziyaretçiler, bu şirin sokaklarda dolaşırken hem geçmişe yolculuk yapmış hem de modern yaşamın izlerini görebilme fırsatı bulmuştur.
Alaçatı aynı zamanda, yerel pazarları ile özellikle gastronomi meraklıları için de cazip bir destinasyondur. Organik ürünlerin ve yerel lezzetlerin bolca bulunduğu pazarlar, ziyaretçilerin unutulmaz bir deneyim yaşamalarını sağlamaktadır. Zeytinyağlı yemeklerden taze deniz ürünlerine kadar pek çok seçenek, damaklara hitap ederken, yerel şaraplar da tatilinize eşlik edebilecek lezzetler arasındadır.
Bunların yanı sıra, Alaçatı’da birçok kafe, restoran ve butik mağaza bulunmaktadır. Bu mekanlar, hem otantik atmosferleri hem de sundukları yöresel tatlarla dikkat çekmektedir. Tatilinizi geçirirken alışveriş yapabilir ve aynı zamanda yerel mutfağın tadını çıkarabilirsiniz. Alacaatı, sadece bir tatil beldesi olmanın ötesinde, kültürel bir deneyim sunarak ziyaretçilerini kendine hayran bırakmaktadır.
Urla: Saklı Cennet
Urla, Türkiye’nin Ege Bölgesi’nde konumlanan ve doğayla iç içe bir tatil geçirmek isteyenler için ideal bir destinasyon olarak öne çıkmaktadır. İzmir iline yakınlığı ile kolay ulaşılabilir bir yer olan Urla, özellikle sakin atmosferi ve doğal güzellikleri ile dikkat çekmektedir. Bu bölge, plajları, bağları ve yemyeşil doğası sayesinde hem yerli hem de yabancı turistler tarafından oldukça beğenilmektedir.
Urla’nın plajları, temiz denizi ve doğal güzellikleri ile tatilciler için birer cennet köşesi gibidir. Plajlar, hem yüzme hem de güneşlenme imkanı sunarken, otantik kafe ve restoranlar da yerli mutfağın tadını çıkarmanıza olanak tanır. Ayrıca, bölgedeki zeytin ağaçları ve üzüm bağları, Urla’nın kendine özgü bir atmosfere sahip olmasını sağlamaktadır. Doğa yürüyüşleri ve bisiklet turları gibi diğer açık hava etkinlikleriyle bu doğal güzelliklerin tadını çıkarmak mümkündür.
Urla, sadece doğasıyla değil, aynı zamanda turistik alternatifleriyle de zengin bir destinasyondur. Tarihi köyleri, sanat galerileri ve yerel pazarları ile ziyaretçilerine farklı deneyimler sunmaktadır. Urla sokaklarında yapılacak bir yürüyüş, hem tarihi dokuyu keşfetmenize hem de yerel halkın sıcak misafirperverliğini hissetmenize yardımcı olacaktır. Bunun yanı sıra, bölgedeki festivaller ve etkinlikler, kültürel açıdan zengin bir tatil deneyimi arayışında olanlar için cazip fırsatlar sunmaktadır.
Sonuç olarak, Urla, doğanın güzelliklerini ve tarihsel zenginliklerini bir arada sunan, huzurlu bir tatil geçirmek isteyenler için saklı bir cennet konumundadır. Bu eşsiz destinasyonu keşfetmek, hem ruhunuzu dinlendirmenize hem de doğal bir atmosfere dalmanıza yardımcı olacaktır.