Isparta Gül Hasadı
- Brand: Doğa Turları
In stock
Isparta Gül Hasadı: Bir Bahar Geleneği
Isparta gül hasadı, her yıl baharın gelişini müjdeleyen geleneksel bir etkinliktir. Bu etkinlik, genellikle Mayıs ayının sonları ile Haziran ayının başları arasında düzenlenir ve yerel halk için büyük bir manevi ve ekonomiyi yönlendiren bir öneme sahiptir. Isparta, Türkiye'nin gül üretiminde önemli bir merkez olarak kabul edilmekte olup, gül hasadı, hem tanıtım hem de ekonomik faktörlerin bir araya geldiği önemli bir dönemdir.
Isparta Gül Hasadı ve Sagalassos Salda Pamukkale Turu
1 Gece Otel Konaklaması
Gül Hasatı -GüneykentKasabası -Sagalassos Antik Kenti -Salda Gölü -Pamukkale -Travertenler – Hierapolis Antik Kenti
1.Gün – Gece Yolculuğu
21:00 Beylikdüzü Migros Önü
21:15 Avcılar Otobüs Durakları
22:00 İncirli Metrobüs Durağı Dilek Pastahanesi Önü
22:30 Mecidiyeköy Meydan Otobüs Durakları Yanı Mado Pastanesi Önü
23:00 Kadıköy Evlendirme Dairesi İspark Otopark Yanı
23:20 Kartal Köprüsü Altı
23:40 Çayırova McDonald’s Önü
2.Gün – Gül Hasatı – Güneykent Kasabası – Sagalassos Antik Kenti – Salda Gölü
Siz değerli misafirlerimiz ile buluşmanın ardından gece yolculuğumuza başlıyoruz. Yolda alınan serbest sabah kahvaltısının ardından Güneykent Kasabasına gidiyoruz. ( Her sabah gül hasadı şafakta başlayıp güneşin ışıkları yakıcı hale gelmeden tamamlanır.) Burada dileyen misafirlerimiz ile gül toplayan kadınlara eşlik etmek üzere gül bahçesinde yerimizi alıyor ve güllerimizi topluyoruz. Ardından gül yağı fabrikasına geçip toplanan güllere yapılan işlemleri yerinde görüp bilgi alıyoruz. Sonrasında gül havuzunda fotoğraf nolası veriyoruz. Alışveriş için verilen serbest zaman sonrası, Güneykentli hanımların el emeği göz nuru yapmış oldukları hediyelik eşyalar ile gül yağı, gül reçeli, gül kremi, gül şurubu satın alabilirsiniz. Gezilerimiz sonrasında Ağlasun dağının güney eteklerinde, 1400 – 1700 m yükseklikteki meyilli bir arazi üzerine kurulan, Antik Yunan’da Pisidya’nın başkenti olan Sagalassos Antik Kenti’ne gidiyoruz. Çeşmelerinin görkemi, dünyanın en yüksek rakımlı, 9000 kişilik tiyatrosu ve kendine has kaya mezarları ile bilinen Sagalassos Antik Kenti gezimiz sonrasında, Türkiye’nin Maldivler’i diye bilinen, ülkemizin en derin, dünyanın en berrak göllerinden Mars yüzeyine benzerliği nedeniyle ‘Mars Yüzeyli Göl’ diye söz edilen derinlik bakımından Türkiye’nin en derin tatlı su gölü konumunda olan ve 1989 yılından beri birinci derece doğal sit alanı olarak korunmakta olan, Salda Gölü’nde fotoğraf molası veriyoruz. Ardından otelimize geçiyoruz. Akşam yemeği ve konaklama otelimizde.
Sabah Kahvaltısı: Güzergah üzerinde uygun bir tesiste ekstra olarak alınacaktır.
Öğle Yemeği: Burdur veya Isparta’da restoranda ekstra olarak alınacaktır.
Akşam Yemeği: Otelde alınacak olup tur ücretine dâhildir.
Konaklama, Napa Otel ,vb oteller
Mola Tesisleri: Bozüyük Ömür Dinlenme Tesisleri, Afyon Kolaylı Dinlenme Tesisleri
3.Gün -Pamukkale -Travertenler – Hierapolis Antik Kenti – İstanbul
Sabah otelimizde alacağımız kahvaltının ardından Pamukkale’ye gidiyoruz. Gezimize Hierapolis Antik kenti ile başlıyoruz. İlk olarak bu kentten günümüze kadar kalmış olan ihtişamlı kapısından girerek antik tiyatrosunu ve antik havuzunu ziyaret ediyoruz. Ardından Dünyada ender olarak görülen ve yeraltından çıkan sıcak kaynak sularının içerisinde barındırdığı kalkerin çökelmesi ile oluşan travertenleri görüyoruz. Dileyen misafirlerimiz sekilerde ayaklarını şifalı suya sokup vakit geçirebilirler. Sonrasında buldan bezlerini görmek ve alışveriş yapmak için bez mağazasına uğruyoruz. Pamukkale’deki gezimizi tamamladıktan sonra İstanbul’a hareket ediyoruz. Akşamın geç saatlerde sizleri aldığımız noktalara bırakarak bir başka turumuzda görüşmek üzere sizlerden ayrılıyoruz.
Sabah Kahvaltısı: Otelde alınacak olup tur ücretine dâhildir
Öğle Yemeği: Pamukkale’de ekstra olarak alınacaktır.
Akşam Yemeği: Güzergah üzerinde uygun bir tesiste ekstra olarak alınacaktır.
Tur tarıhlerı:16 -23- 30 mayıs /5-6-13 hazıran
Tur bedelı:3990 TL
Tek kişi ve çocuk ücertleri
Belirtilen ücretler iki kişilik odalar da kişi başı konaklamayı kapsar. Tek kişi konaklayacak misafirlerimiz acenteye 1000TL fark ödemelidir. 0-4 yaş çocuk otobüste koltuk almadığı takdirde ücretsizdir.Koltuk talep edildiği takdirde 2000 TL acenteye ödenmelidir.05-12 yaş çocuk ücreti iki büyük yanında konaklanması halinde 3500TL olarak acenteye ödenir. Bir büyük + 1 çocuk konaklamaları için iki kişilik ücret ödenmelidir.
Ücrete Dahil Olan Hizmetler
* Otelde Gece Yarım Pansiyon Konaklama
* Açık Büfe 1 Sabah Kahvaltısı
* Açık Büfe veya Set Menü 1 Akşam Yemeği
* otobüs ile Ulaşım (kişi sayısına göre araç detayları aşağıda yer almaktadır.)
* Profesyonel Rehberlik hizmetleri
* ototban, otopark köprü ücretleri
* Araç içi su ikramı
* 1618 Nolu Turizm Kanununa Göre Zorunlu Seyahat Sigortası
Ücrete Dahil Olmayaan Hizmetler
* Tüm Öğle Yemekleri
* İlk gün yol güzergahında alınan kahvaltı
* Tüm Yemeklerde Alınan İçecekler
* Tüm Özel Harcamalar
* Gece Turları
* Ekstra Belirtilen Tüm Organizasyonlar
* Müze ve Ören Yeri Giriş Ücretleri (Belediye – Özel işletmeler v.b)
* Müze Kart ( Kültür ve Turizm Bakanlığına Ait Müzelere Giriş İçin Gereklidir.)
Isparta Gül Hasadı: Bir Bahar Geleneği
Isparta gül hasadı, her yıl baharın gelişini müjdeleyen geleneksel bir etkinliktir. Bu etkinlik, genellikle Mayıs ayının sonları ile Haziran ayının başları arasında düzenlenir ve yerel halk için büyük bir manevi ve ekonomiyi yönlendiren bir öneme sahiptir. Isparta, Türkiye’nin gül üretiminde önemli bir merkez olarak kabul edilmekte olup, gül hasadı, hem tanıtım hem de ekonomik faktörlerin bir araya geldiği önemli bir dönemdir.
Tarihsel olarak bakıldığında, Isparta’nın gül mücadelesi geçmişten günümüze kadar uzanmaktadır. Osmanlı İmparatorluğu döneminde, gül suyu ve gül yağının üretimi, bölge ekonomisini destekleme konusunda büyük bir rol oynamıştır. Günümüzde ise Isparta, dünya çapında gül yağı üretiminde ilk sıralarda yer almakta ve gerçekleştirilen hasat süreci, hem ülke ekonomisine hem de uluslararası pazarda Türkiye’nin gül ürünlerine olan talebi artırmaktadır.
Yerel halk için gül hasadı, sadece bir iş kapısı değil, aynı zamanda kültürel bir etkinlikti. Her yıl düzenlenen festivaller, yerel kültürü ve gelenekleri tanıtma fırsatı sunmakla birlikte, gül ürünlerinin kalitesinin artırılması ve sürdürülebilir üretim yöntemlerinin geliştirilmesi gibi konulara dikkat çekmektedir. Bu cömert doğa kaynağı yüzyıllar boyunca toplum tarafından sahiplenilmişken, gül hasadı günümüzde hem maddi kazanç sağlamakta hem de bölgeye gelen turistler için eşsiz bir deneyim sunmaktadır. Sonuç olarak, Isparta gül hasadı, bağlayıcı kültürel unsurlar ve ekonomik faydalar sağlayan bir gelenek olarak sürekli olarak önemini sürdürmektedir.
Gül Hasadı Süreci: A’dan Z’ye
Isparta gül hasadı, zengin bir aroma ve kalite sunarak, gül yağı ve diğer ürünlerin elde edilmesinde önemli bir rol oynamaktadır. Bu süreç, hasat öncesi hazırlıklarla başlar. Öncelikle, gül bahçelerinin bakımı sağlanmalı, sulama ve gübreleme gibi işlemler gereksinim duyulmalıdır. Güllerin olgunlaşması genellikle Mayıs ile Temmuz ayları arasında gerçekleşir ve bu dönemde hasat, doğru zamanlamayla yapılması gereken kritik bir aşamadır.
Gül toplama işlemi, uzmanlık ve dikkat gerektiren bir aktivitedir. Toplayıcılar genellikle sabah saatlerinde, günün ilk ışıklarıyla beraber işe başlarlar. Bu saatlerde, güllerin su içeriği daha yüksek olduğu için, toplama işlemi daha kolay ve verimli gerçekleşir. Güllerin elle toplanması, onların zarif yapısını koruması açısından son derece önemlidir. Toplayıcılar, her bir gülün sapından bir miktar bırakarak toplamakta, böylece gelecekteki çiçeklenmeyi güvence altına almaktadırlar.
Hasat sonrası, güllerin işlenmesi aşamasına geçilir. Toplanan güller, derhal işlenmek üzere tesislere götürülmelidir. İşleme süreci, güllerin türüne bağlı olarak çeşitli adımlar içermektedir. Öncelikle, çiçekler yıkanmakta ve zarar görebilecek olanlar ayıklanmaktadır. Bu aşamadan sonra, güllerin damıtılması ya da başka yöntemlerle işlenmesi süreci başlar. Elde edilen gül yağı, kıymetli bir ürün olup, parfüm sektörü başta olmak üzere birçok alanda kullanılmaktadır. Bu sebeple, Isparta gül hasadı süreci yalnızca bir ekonomik faaliyet değil, aynı zamanda kültürel bir miras olarak da önem taşımaktadır.
Gül Görsel Şöleni: Festival Atmosferi
Isparta Gül Festivali, Türkiye’de her yıl gerçekleştirilen en renkli ve büyüleyici etkinliklerden biridir. Bu festival, sadece Isparta’nın gül üretiminde sahip olduğu önemi kutlamakla kalmayıp, aynı zamanda yerli ve yabancı turistler için de eşsiz bir deneyim sunmaktadır. Festivalin atmosferi, gül kokusuyla dolu sokaklarda, canlı müzikle ve neşeli etkinliklerle dolup taşmaktadır.
Her yıl düzenlenen festival, yerel halkın katılımı ile daha da zenginleşmektedir. Isparta’da yaşayanlar, festivale gelen misafirlerle etkileşim kurarak, kendilerini daha fazla ifade etme fırsatı bulmaktadır. Festival süresince sokaklarda kurulan stantlarda, yerel sanatçılar el yapımı ürünlerini sergilemekte ve ziyaretçilere çeşitli atölye çalışmaları sunmaktadır. Bu etkileşim, gül kültürünün yanı sıra yerel sanatların da tanıtılmasına olanak sağlamaktadır.
Festivalin birçok sportif ve kültürel etkinliği bulunmaktadır. Bu etkinlikler arasında geleneksel güvercin uçurma yarışmaları, gül güreşi ve çeşitli müzik konserleri yer almaktadır. Konserlerde, hem yerel hem de uluslararası sanatçılar sahne almakta, bu da festivale katılanların eğlenmesini sağlamaktadır. Müziğin yanı sıra, festivalin bir diğer dikkat çekici yönü de, gül ile ilgili çeşitli yarışmalardır. Gül güzeli seçimi, en güzel gül ve en büyük gül yarışmaları gibi etkinlikler, katılımcılar arasında büyük bir heyecan yaratmaktadır.
Isparta Gül Festivali, geniş bir katılımcı yelpazesine ev sahipliği yaparak, sadece bir şenlik değil, aynı zamanda bir kültürel paylaşım platformu haline gelmektedir. Misafirlerin yerel halk ile kaynaşarak, gülün güzelliğinde birleştiği bu benzersiz atmosfer, her yıl daha da büyümekte ve güçlenmektedir.
Sagalassos Antik Kenti: Tarihin İzinde
Sagalassos, Türkiye’nin güneybatısında, Burdur iline bağlı Aglasun beldesinde yer alan önemli bir antik kenttir. M.Ö. 3. yüzyılda Pisidia Bölgesi’nin en seçkin şehirlerinden biri olarak kurulan Sagalassos, tarih boyunca farklı medeniyetlere ev sahipliği yapmış ve bu nedenle zengin bir kültürel mirasa sahip olmuştur. Antik dönemde stratejik bir konuma sahip olan bu kent, doğrudan ticaret yolları üzerinde yer almakta olup, bu durum onun ekonomik ve sosyal olarak gelişmesine katkı sağlamıştır.
Sagalassos’un önemli buluntuları, ziyarete gelen yerli ve yabancı turistlerin ilgisini çeken birçok unsuru içerir. Kentin içindeki yapıların kalıntıları arasında, Agora, tiyatro, hamam ve tapınaklar gibi önemli mimari yapılar yer almaktadır. Özellikle, Stadiumn ve Antik Roma dönemine ait mimarinin göz alıcı örneği olan Tiyatro, Sagalassos’un sanatsal ve kültürel yönünü gözler önüne serer. Tiyatroda yapılan kazılarda elde edilen heykel ve mozaikler, bölgenin sanatsal gelişimini de göstermektedir.
Sagalassos’un tarihi ve mimarisi, tartışmasız bir turist ilgisini çekmektedir. Kent, hem arkeolojik açıdan zengin olması hem de doğal güzellikleri ile göz alıcı bir destinasyon oluşturur. Ziyaretçiler, Sagalassos’un etkileyici kalıntıları arasında dolaşarak tarihin derinliklerine inebilir ve burada yaşanan tarihsel olayları bir nebze deneyimleyebilir. Ayrıca, Burdur ve çevresi, doğal güzellikleriyle de dikkat çektiğinden, Sagalassos’u ziyaret etmek, turizm anlamında zengin bir deneyim sunmaktadır. Bu nedenle Sagalassos, sadece tarih meraklıları için değil, her yaştan ziyaretçi için cazip bir destinasyon haline gelmiştir.
Salda Gölü: Doğanın Mavi Gözyaşı
Salda Gölü, Türkiye’nin güneybatısında, Burdur iline bağlı Yeşilova ilçesinde yer alan bir doğal güzellik olarak öne çıkmaktadır. Göl, sahip olduğu beyaz kumsalları ve turkuaz renkli suyu ile adeta bir cenneti andırmaktadır. Bu eşsiz manzara, hem yerli hem de yabancı turistlerin ilgisini çekmekte ve bölgeyi cazibe merkezi haline getirmektedir. Salda Gölü’nün kendine özgü yapısı, kalsiyum karbonatın düşey ve yatay hareketleri sonucunda oluşan beyaz kumsallarla beslenmektedir. Bu özellik, gölün suyu ile birleşerek, mavi gözyaşı olarak adlandırılması için ilham kaynağı olmuştur.
Göl çevresinde pek çok efsane ve hikaye mevcuttur. Bu efsanelerden biri, gölün derinliklerinde kaybolan bir prensesin gözyaşlarının suyu maviye dönüştürdüğünü anlatır. Bu tür hikayeler, Salda Gölü’nün büyüsünü artırmakta ve ziyaretçilerin ilgisini daha da yoğunlaştırmaktadır. Özellikle yaz aylarında, gölün doğal güzellikleri içinde yer almanın yanı sıra birçok aktivite de mümkündür. Su sporları, yüzme, piknik yapma ve doğa yürüyüşleri gibi aktiviteler, ziyaretçilere unutulmaz anlar sunmaktadır.
Salda Gölü, doğal güzelliklerin yanı sıra zengin bir ekosisteme de sahiptir. Gölde bulunan nadir bitki örtüsü ve farklı kuş türleri, ekoloji meraklıları için ilgi çekici bir deneyim sunmaktadır. Salda’ya gelenler, hem doğanın tadını çıkaracak hem de büyüleyici manzaranın keyfini süreceklerdir. Bu özellikleri ile Salda Gölü, hem dinlenmek hem de macera arayanlar için ideal bir destinasyon haline gelmektedir.
Pamukkale: Beyaz Cennet
Pamukkale, Türkiye’nin güneybatısında yer alan ve benzersiz doğal güzellikleri ile tanınan bir bölgedir. “Beyaz Cennet” olarak adlandırılan bu yer, yer altı sıcak su kaynaklarının tarihi traverten oluşumlarıyla birleşimi sonucu oluşan beyaz sıradağları ile dikkat çekmektedir. Pamukkale, ortalama 35 derece sıcaklığa sahip olan termal sularıyla, hem yerli hem de yabancı turistler için cazibe merkezi haline gelmiştir. Sıcak su kaynaklarının sağlığımıza faydaları ise oldukça çoktur; bu suların romatizma, cilt hastalıkları ve sindirim sorunları gibi hastalıklara şifa sağladığı bilinmektedir.
Pamukkale’nin geçmişi, antik dönemlere kadar uzanmaktadır. Burada kurulan antik şehir Hierapolis, Roma döneminde önemli bir sağlık merkezi olarak faaliyet göstermiştir. Bu nedenle, bölgenin zengin tarihini yansıtan kalıntılar hala gözlemlenebilir. Hierapolis Antik Tiyatrosu, Apollon Tapınağı ve Nekropol alanları, ziyaretçilerin ilgi odağı haline gelmektedir. Pamukkale’nin bu tarihi ve kültürel zenginlikleri, UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne de dahil edilmiştir. Bu listeye alınmış olması, Pamukkale’nin korunmasının ve tanıtımının artırılmasının önemini ortaya koyar.
Turizm açısından Pamukkale, yıl boyunca yerli ve yabancı birçok turistin ilgisini çekmektedir. UNESCO tarafından korunan bu tarihi ve doğal alan, sağlık turizmi için önemli bir destinasyon olarak öne çıkmaktadır. Ziyaretçiler, hem sağlık hem de doğal güzelliklerden faydalanmak amacıyla Pamukkale’yi tercih etmektedir. Dolayısıyla Pamukkale, Türkiye’nin en değerli doğal ve kültürel kaynaklarından biri olarak ön plana çıkmaktadır.
Bölgedeki Diğer Doğal Güzellikler
Isparta, doğal güzellikleriyle dolu bir bölgedir ve yıl boyunca birçok doğa severi ağırlamaktadır. Dağ yürüyüşü, şelaleler ve göl alanları, doğa tutkunlarının keşfetmesi gereken önemli yerler arasında bulunmaktadır. Bu bölge, eşsiz manzaraları, temiz hava ve el değmemiş doğasıyla dikkat çekmektedir. Özellikle Göller Bölgesi, doğanın sunduğu bu güzellikleri ziyaret etmek isteyenler için harika bir destinasyondur.
Dağ yürüyüşü yapmak isteyenler için Isparta’nın eteklerindeki dağlar çeşitli parkur seçenekleri sunmaktadır. Eğirdir Dağı, yürüyüş rotaları ve muhteşem manzarasıyla tercih edilmektedir. Aynı zamanda, dağ yürüyüşü sırasında karşılaşılabilecek çeşitli bitki örtüsü ve doğal yaşam da yürüyüş deneyimini zenginleştirmektedir. Bölgedeki doğal yürüyüş yolları, novice ve deneyimli yürüyüşçüler için uygun seçenekler sunmaktadır.
Bölgedeki şelaleler ise doğa tutkunları için başka bir cazibe merkezidir. Özellikle Aksu Şelalesi, akışı ve çevresindeki doğal güzellikleri ile dikkat çekmektedir. Bu alanda piknik yapmak veya sadece doğanın keyfini çıkarmak mümkündür. Özellikle yaz aylarında, şelalenin serin sularında ferahlamak için gelen ziyaretçiler için ideal bir yerdir.
Ayrıca, Isparta’ya yakın olan göller, su sporları ve yaban hayatı gözlemlemek isteyenler için benzersiz fırsatlar sunmaktadır. Eğirdir Gölü, bölgenin en büyük gölü olup, yüzme, kano ve balık tutma gibi aktiviteler için popüler bir seçimdir. Bu doğal alanlar, doğayı keşfetmek isteyenler için huzurlu bir ortam sağlamaktadır ve doğanın sunduğu tüm güzellikleri deneyimlemek açısından mükemmel bir fırsat sunmaktadır.