Amasya & Çorum & Tokat & Hattuşaş Turu
Tarih ve Kültür Şehri
Amasya, Türkiye'nin Karadeniz Bölgesi'nde yer alan tarihi ve kültürel zenginliklerle dolu bir şehirdir. Şehir, tarih boyunca birçok medeniyete ev sahipliği yapmış; Hititlerden, Romalılara, Selçuklulardan Osmanlı İmparatorluğu'na kadar uzanan köklü bir geçmişe sahiptir. Amasya'nın tarihi yapıları arasında yer alan Kral Mezarları, bu kadim medeniyetlerin izlerini taşırken, şehirdeki diğer yapılar da zengin mimari özellikleriyle dikkat çekmektedir. Her yıl binlerce turisti ağırlayan Amasya, tarihi dokusunu koruyarak gelenek ve modernizmi bir arada sunmaktadır.
AMASYA &ÇORUM &TOKAT &HATTUŞAŞ TURU
Tokat Dedeman otel Konaklamalı Galatya turu
Şehzadeler şehri , Yeşilırmak, Ferhat ile şirin,Yazmacılar Çarşısı Tokat kalesi, Yazılı kaya,Etnoğrafya Müzesi
1.Gün Cuma İstanbul – Amasya
İncirli Doğtaş mobilya önü: 21.00
Mecidiyeköy meydan : 21.45
Kadıkoy evlendirme dairesi onü:22.30
Kartal köprüsü altı :22.45
Hareket ile yaklaşık 8 saat sürecek yolculuğumuza rehberimizin anlatımları eşliğide başlıyoruz.
- Gün Amasya – Tokat
Sabah erken saatlerde vereceğimiz kahvaltı(ekstra) molası sonrası gezimize, İlk olarak dillere destan âşıklar olan Ferhat ve Şirin’in efsanesinde Ferhat’ın Şirin için dağları delerek açtığı su kanallarını görmeye gidiyoruz. Su kanallarının görüldüğü noktada Amasya Belediyesi tarafından açılmış olan Âşıklar Müzesi’ni geziyoruz. Âşıklar Müzesi gezdikten sonra Amasya’da şehzadelik yapmış veOsmanlı’ya padişah olmuş sultanlarımızdan, Sultan İkinci Beyazıt Külliyesi’ni ziyaret ediyoruz. Külliyeiçerisinde paratoner olarak kullanılmış çınar ağaçlarını, o dönemde payitaht İstanbul’u merak edenama gidemeyen Amasyalılar için İstanbul siluetinin çizildiği tarihi şadırvanı, kapı girişlerindeki dengesütunlarını ve camiinin içini (bakanlık tarafından yürütülen restorasyon çalışması dolayısı ile camiiçerisine girilemeyebilir) gezdikten sonra Yeşilırmak kıyısına iniyoruz. Yeşilırmak, Sivas’tan doğarakSamsun’un Çarşamba ilçesinde denize dökülene kadar geçtiği tüm bölgelere hayat verir. Amasya,Yeşilırmak’ın iki yakasına yerleşmiş bir şehirdir. Amasya; Osmanlı döneminden kalma 18. ve 19.yüzyıl konaklarının, Yeşilırmak boyunca inci tanesi gibi dizilip yalı olarak adlandırıldığını, İran kökenliPontus krallarının mezarlarının Harşena Dağı’na oyularak tapınak görüntüsü aldığını, Ferhat ve Şirinefsanesiyle hafızalara unutulmaz bir biçimde nasıl kazındığını ve Şehzadeler Parkı’ndaki padişahbüstleriyle tarihsel bağını koparmadığını göreceğimiz bir görsel şölenle sizleri kendisine hayranbırakacaktır. Şehzadeler Parkı’nda yapacağımız yürüyüş sonrasında Roma dönemi kemerleri üzerineoturtulmuş Alçak Köprü’den geçerek Hazeranlar Konağı’nı da görebileceğimiz bu gezimizde Osmanlıdönemi yaşantısını daha iyi anlayabileceğiz. Hazeranlar Konağı ve çevresinde vereceğimiz yemek molası ve serbestzamanın ardından Yaklasık 1,5 saatlik yolculuk sonrası Tokat’a ulaşıyoruz. Gezimize Tokat Kalesi eteklerinde bulunan Tokat Arkeoloji Müzesi oluyor. Anadolu tarihinde yer alan çok önemli eserlerin sergilendiği Arkeoloji Müzesi’nde kronolojik sıralamaya uygun yapılmış düzenlemesiyle modern müzecilik anlayışının esintilerini göreceksiniz. Etnografik eserlerin de sergilendiği müze gezimiz sonrasında Yazmacılar Çarşısı olarak da bilinen Taşhan’a ulaşıyoruz. Verilen serbest zaman içerisinde dileyen misafirlerimiz Taşhan’da alışveriş yapabilir, dileyen misafirlerimiz de avlusundaki oturma alanında çay, kahve içebilirler. Taşhan’da verilen serbest zaman sonrasında Tokat Mevlevihanesi’ne gidiyoruz. Mevlevilik hakkında rehberimizin anlatımlarını dinliyor ve Mevlevihane’yi geziyoruz. Sonrasında hemen yakınlarında bulunan Tarihi Saat Kulesi’ne geçerek fotoğraflarımızıçekiyoruz. Fotoğraf molasısonrası otelimize hareket. Otele varış ve yerleşme sonrası serbest zaman.
- Gün Pazar Tokat – Çorum -Hattuşaş – İstanbul
Sabah otelimizde alacağımız kahvaltının ardından yaklaşık 2,5 saat sürecek yolculuğumuz sonrası Çorum şehir merkezinde bulunan Tarihi Saat Kulesi’nin bulunduğu meydanda fotoğraf molası veriyoruz. Fotoğrafmolası sonrasında Hititlere başkentlik yapmış bu önemli şehirde, kazılar sonucu elde edilmiş birçok tarihi eserin sergilendiği Çorum Arkeoloji ve Etnografya Müzesi’ni geziyoruz. Müze gezimizin ardındanUNESCO tarafından koruma altına alınmış olan, Hititlerin başkenti Hattuşaş Antik Kenti’ne ulaşıyoruz.Hattuşaş Antik Kenti’ndeki gezimizde sırasıyla Kral Kapı, Sfenksli Kapı, Yer Kapı, Potern, HiyeroglifliOda, Hitit Surları, Büyük Mabed ve Nişantaşı’nı görüyoruz. Meşhur Yeşil Taş’ı ve Büyük Tapınak’ıgördükten sonra Hititlerin açık hava tapınağı olan Yazılıkaya’ya geçiyoruz. Burada Hitit tanrılarınınkabartmalarının bulunduğu A ve B odasını ziyaret ediyoruz. Çevre köylerde dokunan kilimlerin
sergilendiği Arinna Halı-Kilim Kooperatifi’nde vereceğimiz çay molasının ardından İstanbul’a dönüş
yolculuğuna başlıyoruz. Bolu-Adapazarı-İzmit güzergahını takiben İstanbul’a ulaşıyor ve siz değerli
misafirlerimizi aldığımız noktalarda bırakarak vedalaşıyoruz.
Tur Ücretine Dahil olan hizmetler
*Otobüs ile Ulaşım ve Otobüs içi ikramlar.(otobüs içi ikram sadece su servisi olarak yapılır)
*Seçilen otellerde iki veya üç kişilik odalar da 1 gece oda kahvaltı konaklama
*Rehberlik hizmetleri
*Tursabmeslekı zorunluluk sigortası
Tur Ücretine Dahil olmayan hizmetler
*Öğlen yemekleri ve otelde extraharcamalar,ilk gün alınan kahvaltı,akşam yemekleri
*Extra ve Program dışı geziler, gezi süresince kişisel harcamalar.
* Programda yer alan tüm müze giriş ücretleri katılımcılara aittir.
Amasya Hattuşaş Turu: Tarih ve Doğa Arasında Bir Yolculuk
Hattuşaş Nedir?
Hattuşaş, tarihi itibarıyla önemli bir merkez olan Hitit İmparatorluğu’nun başkenti olarak bilinir. Modern Türkiye’nin Çorum ilinde, Boğazkale ilçesinde yer alan bu antik kent, tarih öncesi dönemde, özellikle M.Ö. 1600 ile 1200 yılları arasında Hititler tarafından geliştirilmiştir. Bugün Hattuşaş, Hitit kültür ve medeniyetinin en önemli kalıntılarına ev sahipliği yaparak, araştırmacılar ve tarih meraklıları için değerli bir bilgi kaynağı teşkil etmektedir.
Hattuşaş’ın tarihi, zengin arkeolojik buluntularla desteklenmektedir. Antik şehrin surları, tapınakları ve saray kalıntıları, Hitit mühendisliğinin ve mimarisinin ne denli gelişmiş olduğunun bir göstergesidir. Özellikle, Anadolu’nun iç bölgelerinden gelen eski yolların birleşim noktasında bulunması, Hattuşaş’ı stratejik bir ticaret merkezi haline getirmiştir. Hattuşaş’ta bulunan büyük tapınaklar ve tabletler, Hititlerin dini inançları ve günlük yaşamı hakkında önemli ipuçları sunmaktadır.
Arkeolojik kazılar sonucunda Hattuşaş’ta ortaya çıkan buluntular arasında, yazıtlı taş tabletler, heykeller ve günlük yaşamdan kalma çeşitli eşyalar bulunmaktadır. Bu kalıntılar, yalnızca Hitit tarihini değil, aynı zamanda bölgedeki kültürel etkileşimleri de gözler önüne sermektedir. Hattuşaş, UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alarak, tarihi ve kültürel mirasının korunmasına yönelik çabaların önemini vurgulamaktadır.
Amasya: Tarih ve Kültür Şehri
Amasya, Türkiye’nin Karadeniz Bölgesi’nde yer alan tarihi ve kültürel zenginliklerle dolu bir şehirdir. Şehir, tarih boyunca birçok medeniyete ev sahipliği yapmış; Hititlerden, Romalılara, Selçuklulardan Osmanlı İmparatorluğu’na kadar uzanan köklü bir geçmişe sahiptir. Amasya’nın tarihi yapıları arasında yer alan Kral Mezarları, bu kadim medeniyetlerin izlerini taşırken, şehirdeki diğer yapılar da zengin mimari özellikleriyle dikkat çekmektedir. Her yıl binlerce turisti ağırlayan Amasya, tarihi dokusunu koruyarak gelenek ve modernizmi bir arada sunmaktadır.
Amasya’nın simgelerinden biri olan Amasya Kalesi, şehrin yüksek bir noktasında konumlanmakta ve muhteşem bir manzara sunmaktadır. Kaleden, Hasilan Mağarası ve çayın kenarında dizilmiş olan tarihi konaklar gibi önemli yapılar kolayca görülebilmektedir. Ayrıca, Amasya’da bulunan Yıldızlar Müzesi, tarih severler için önemli bir durak olmuştur ve geçmişe dair pek çok bilgi sunmaktadır.
Doğal güzellikleri bakımından da zengin olan Amasya, Yeşilırmak Nehri boyunca uzanan falezleri ve efsanevi güzellikteki doğasıyla göze çarpar. Bu doğal manzaralar, tarihi yapıların yanında Amasya’nın zengin kültürel kimliğini de pekiştirmektedir. Amasya’nın kültürel zenginlikleri arasında yerel yemekler, el sanatları (özellikle Amasya yaprağı) ve geleneksel festivaller bulunmaktadır.
Tüm bu unsurlar, Amasya’yı sadece tarihi bir şehir olmanın ötesine geçirerek, kültürel bir mirasın ve doğal güzelliklerin buluştuğu eşsiz bir destinasyon haline getirmektedir.
Hattuşaş Turu İçin En Uygun Zaman
Hattuşaş, Hitit İmparatorluğu’nun başkenti ve günümüz Türkiye’sinde yer alan önemli bir tarihi alanıdır. Bu benzersiz yer, sadece tarihi anlamda değil, aynı zamanda doğal güzellikleri ile de dikkat çekmektedir. Hattuşaş turu için en uygun zaman dilimlerini belirlemek, ziyaretçilerin deneyimlerinin kalitesini artırmak açısından son derece önemlidir. Yerel hava koşulları, turistik yoğunluk ve ziyaretçi akışı, bu zaman dilimlerinin belirlenmesinde etkili faktörlerdir.
Genel olarak, Hattuşaş’ı ziyaret etmenin en ideal zamanları ilkbahar ve sonbahar mevsimleridir. İlkbahar aylarında, Nisan ve Mayıs aylarında doğanın uyanışı ile birlikte, alanın doğal güzellikleri en canlı halini alır. Bu dönem, hava sıcaklıklarının ılımandan ziyade, daha serin olmasıyla da dikkat çeker. Hattuşaş’ta geçmişte meydana gelen kazılardan elde edilen kalıntıları keşfederken, yeşil alanların keyfini çıkarmak için oldukça uygun bir zemin sunar.
Sonbahar dönemi, Eylül ve Ekim ayları arasında, Hattuşaş turu için bir başka cazip zaman dilimidir. Bu dönemde hava, sıcak ama bunaltıcı değildir. Ziyaretçiler, tarihi kalıntıları keşfetmenin yanı sıra, muhteşem sararan yaprakların ve yavaş yavaş soğuyan havanın tadını çıkarabilirler. Turistik yoğunluğun diğer mevsimlere göre daha az olduğu bu süreç, sakin bir ziyaret için tercih edilebilir.
Bununla birlikte, yaz ayları, turistik olarak en yoğun dönemdir. Temmuz ve Ağustos aylarında, Hattuşaş’a olan talep artar. Bu dönemde, kalabalık ve yüksek sıcaklıklar, bazı ziyaretçiler için zorluk oluşturabilir. Kış ayları ise, özellikle soğuk ve yağışlı hava koşulları sebebiyle, Hattuşaş ziyaretlerini zorlaştırabilir. Dolayısıyla, Hattuşaş turunu gerçekleştirmek isteyenlerin, bu faktörleri göz önünde bulundurarak seyahat planlarını yapması önerilmektedir.
Hattuşaş içinde Gezilecek Yerler
Hattuşaş, Hitit İmparatorluğu’nun başkenti olarak tarihi bir öneme sahiptir ve UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer almaktadır. Bu antik kent, ziyaretçilerine tarihî kalıntılar arasında bir yolculuk sunmaktadır. Hattuşaş’ta gezilecek yerler arasında en dikkat çekici olanı, muazzam surlardır. Bu surlar, kentin çevresini saran güçlü bir yapı olup, Hitit döneminin mimari zaferinin bir örneğidir. Ayrıca, şehirdeki kapılar da oldukça etkileyicidir; özellikle Aslanlı Kapı, bu dönemin mimarisini yansıtan önemli bir yapıdır.
Hattuşaş’ta ayrıca birçok tapınak bulunmaktadır. Bunlardan en önemlisi, Tanrıların Tapınağı olarak bilinen yapı, Hitit inanç sisteminin çeşitli yönlerini sergilemektedir. Ziyaretçiler, bu tapınağın kalıntılarını incelediklerinde dönemin ritüel yaşamına dair önemli ipuçlarına ulaşabilirler. Ayrıca, Kral Yolu olarak bilinen antik yol da gezilmesi gereken önemli yerlerdendir. Bu yol, Hattuşaş’ın stratejik konumunu ve ticaret yollarını göstermektedir.
Ayrıca, Hattuşaş’ın çeşitli bölgelerinde, antik dönemden kalan yerleşim alanları ve konut kalıntıları da bulunmaktadır. Bu yapılar, Hitit toplumunun günlük yaşamına dair bilgi sunar. Kenan Kralı’nın sarayı ile birlikte, Hattuşaş’taki diğer önemli yapılar; Büyük Tapınak ve Fısıh Tapınağı; tarih meraklıları için keşfedilmeyi bekleyen yerlerdir. Hattuşaş’ı ziyaret edenler, sadece tarihin derinliklerine inmiyor, aynı zamanda doğanın verdiği huzur içerisinde bu tarihi yapıları gözlemleme fırsatını da yakalamış olurlar.
Amasya: Tarih ve Doğanın Buluştuğu Şehir
Amasya’nın Tarihçesi
Amasya, Türkiye’nin Karadeniz Bölgesi’nde yer alan tarihi bir şehirdir ve kökleri, Hititler dönemine kadar uzandığı düşünülen derin bir geçmişe sahiptir. Antik çağlardan itibaren birçok uygarlığa ev sahipliği yapmış olan Amasya, stratejik konumu nedeniyle her dönemde önemini korumuştur. Amasya’nın tarihçesi, bölgenin siyasi ve kültürel dinamikleri ile şekillenmiş, farklı devletlerin hakimiyeti altına girmiştir.
Hititler döneminde bir yerleşim alanı olarak bilinen Amasya, sonraki süreçte Frigler, Persler, Romalılar ve Bizanslılar gibi birçok medeniyetin etkisi altında kalmıştır. Bu süreçte Amasya’nın önemli bir ticaret merkezi haline gelmesi, şehrin gelişimine katkıda bulunmuştur. Özellikle Roma ve Bizans dönemlerinde yoğun bir şekilde yaşanan ticaret faaliyetleri, Amasya’nın kültürel zenginliğini artırmıştır.
Amasya, Selçuklu ve Osmanlı dönemlerinde de önemli bir merkez olmuştur. Osmanlı İmparatorluğu döneminde sancak merkezi haline gelen Amasya, pek çok ünlü tarihçi ve şair yetiştirmiştir. Özellikle, Amasya’da bulunan Yeşilırmak Nehri boyunca inşa edilen tarihi yapılar ve camiler, şehrin mimari dokusunu zenginleştirmiştir.
Tarihi eserler açısından da oldukça zengin olan Amasya, Amasya Kalesi, Yılanlı Hüzrevi ve Kral Kaya Mezarları gibi birçok dikkat çekici yapı barındırmaktadır. Bu eserler, Amasya’nın kültürel mirasının korunmasına katkı sağlamış ve ziyaretçilerine şehir tarihinin derinliklerine dair ipuçları sunmaktadır. Amasya, sahip olduğu tarih ve kültürel değerlerle, hem yerli hem de yabancı turistler için önemli bir destinasyon olma niteliğini sürdürmektedir.
Doğal Güzellikler ve Coğrafya
Amasya, Türkiye’nin Karadeniz Bölgesi’nde yer alan, tarihi ve doğal güzellikleri ile dikkat çeken bir şehirdir. Bu şehir, etkileyici dağlar, berrak nehirler, derin vadiler ve yeşil doğal parklarla çevrilidir. Amasya’nın coğrafi yapısı, denizden uzak yüksek dağların ve verimli vadi tabanlarının bir araya gelmesiyle oluşmuştur. Bulunduğu konum itibarıyla, Amasya’nın iklimi de oldukça çeşitlidir; yazları sıcak ve kuru, kışları ise karasal iklim etkisi altında soğuk geçmektedir.
Şehrin merkezinden geçen Yeşilırmak Nehri, Amasya’nın doğal güzelliklerini daha da belirgin hale getirir. Bu nehir, heybetli dağların eteklerinde akar ve çevresindeki zengin bitki örtüsü ile birleşerek büyüleyici bir manzara oluşturur. Amasya’nın dağları, yürüyüş ve doğa sporları için ideal alanlar sunmakta, doğaseverler için keşfedilmeyi bekleyen çeşitli rotalar ve parkurlar barındırmaktadır.
Ayrıca, Amasya’da yer alan doğal parklar ve koruma alanları, bölgenin biyoçeşitliliğini korumak amacıyla önem taşımaktadır. Bu parklar, hem yerli hem de yabancı turistlere açık olup, doğanın sunduğu huzur verici ortamda dinlenme imkanı sağlamaktadır. Amasya’nın coğrafi özellikleri ve doğal güzellikleri, sadece görsel olarak değil, aynı zamanda ekoturizm açısından da önemli bir potansiyele sahiptir. Ziyaretçiler bu eşsiz doğayı deneyimleyerek, Amasya’nın sunduğu tabiat ile bütünleşme imkanı bulurlar.
Amasya’nın Kültürel Zenginlikleri
Amasya, tarihi ve doğal güzellikleriyle tanınan bir şehir olmanın ötesinde, zengin kültürel mirasıyla da dikkat çekmektedir. Bu bağlamda, geleneksel el sanatları, yöresel mutfak, festivaller ve yerel gelenekler, Amasya’nın kimliğini oluşturan unsurlar arasındadır. Amasya’nın el sanatları, özellikle ahşap oyma, seramik ve dokuma gibi geleneksel işçilikle üretilmektedir. Bu el işçiliği, hem yerel halkının hem de ziyaretçilerin ilgisini çekmektedir.
Ayrıca, Amasya mutfağı da şehrin kültürel zenginlikleri arasında önemli bir yere sahiptir. Amasya, çeşitli sebze ve otların bolca kullanıldığı lezzetli yemekleri ile tanınmaktadır. Örneğin, Amasya’da yapılan fasulye kavurması ve zerdali dolması, yerel tatların en özgün örneklerindendir. Ayrıca, Şerbetli tatlılar ve çeşitli hamur işleri de yöresel mutfağın vazgeçilmezleri arasında sayılabilir. Bu yemeklerin yapımında kullanılan taze ve doğal malzemeler, Amasya’nın kendine özgü lezzetlerini ortaya çıkarmaktadır.
Amasya’daki kültürel etkinlikler de oldukça çeşitlidir. Geleneksel festivaller, hem yerel halk hem de turistler için sosyal bir buluşma noktası oluşturmaktadır. Amasya Beyazıt Külliyesi’nin çevresinde düzenlenen çeşitli etkinlikler, sanatı, müziği ve halk oyunlarını yüceltmektedir. Yüzyıllar boyunca süregelen gelenekler, Amasya’da yaşam kalitesini artırmakta ve kültürel bütünlüğü korumaktadır. Zamanla değişen unsurlara rağmen, bu gelenekler, Amasya’nın zengin kültürel kimliğini beslemeye devam etmektedir.
Tarihi Eserler ve Yapılar
Amasya, tarih boyunca çeşitli medeniyetlere ev sahipliği yapmış, zengin kültürel mirası ile dikkat çeken bir şehirdir. Şehirdeki tarihi eserler, bölgenin tarihine ışık tutmakta ve ziyaretçilere tarihi bir yolculuk imkanı sunmaktadır. Amasya Kalesi, bu önemli yapılar arasında en çok bilinenlerdendir. Stratejik bir konumda yer alan kale, M.Ö. 2000 yılına kadar uzandığı düşünülmektedir. Yüksek bir tepeye inşa edilmiş olan kalenin, Roma, Bizans ve Osmanlı dönemlerine ait kalıntıları günümüze ulaşmış, bu da şehrin farklı medeniyetlere ev sahipliği yaptığını gösteriyor.
Hazeranlar Köşkü ise Amasya’nın sosyal ve kültürel yaşamına dair önemli bilgiler sunan bir diğer tarihi yapıdır. 19. yüzyılda inşa edilen bu köşk, Osmanlı dönemi mimarisinin güzel bir örneğini teşkil eder. Mavi tonlarıyla bezeli duvarları ve zarif ahşap işlemesiyle dikkati çeken Hazeranlar Köşkü, günümüzde müze olarak hizmet vermekte ve yerli-yabancı birçok turisti ağırlamaktadır.
Ayrıca, Amasya’nın simgelerinden biri olan Kral Mezarları, şehrin eşsiz doğası ve tarihi güzellikleri ile birleşmiş bir diğer önemli yapıdır. Kayalara oyulmuş bu mezarlar, Fenike dönemine ait olup, Amasya’nın antik tarihine ışık tutmaktadır. Kültürel mirasın korunması adına yapılan çabalar, bu tarihi yapıları günümüze kadar korumayı başarmıştır. Amasya’daki bu eserlerin korunması için yerel yönetimler ve çeşitli sivil toplum kuruluşları tarafından yürütülen projeler, tarihi yapıların gelecek nesillere aktarılmasını sağlamak amacıyla büyük bir özveri ile sürdürülmektedir.
